Patoloji laboratuarında incelenmek üzere memeden, doku örneği alma işlemine meme biyopsisi adı verilir. Meme biyopsisi, meme kanserinin varlığını tespit edebilmek için şüpheli bölgenin tetkik edilmesini, hastalığa dair tanı konulmasını ve kitlenin değerlendirilmesini sağlar. Meme biyopsisi birkaç farklı şekilde gerçekleştirilebilir. Sert kitlelerin, lenf bezlerindeki farklılıkların, meme dokusundaki anormalliklerin ve görüntüleme tetkikleri sırasında fark edilen şüpheli olguların tanımlanması için doktora büyük avantaj sağlayan meme biyopsisi sadece tanı sürecinde değil, tedavinin planlanmasında da önemli katkılar sağlar. Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Metin Altınkaya meme biyopsisi hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Meme biyopsisi hastalığa dair tanı koyabilmek için meme dokusundan numune alma işlemidir. Rutin meme muayeneleri, ultrasonografi veya mamografi tetkikleri sırasında saptanan şüpheli ve anormal durumlara karşı doktor meme biyopsisine başvurabilir. Meme biyopsisi iğne biyopsileri ve cerrahi biyopsiler olmak üzere iki farklı şekilde gerçekleştirilir. Meme biyopsisi işlemi ortalama 15-20 dakika gibi bir sürede tamamlanabilmektedir. Biyopsi sonrasında hafif düzeyde morarma ve karıncalanma benzeri yan etkiler normal kabul edilir. Meme biyopsisinin hasta sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Meme biyopsisinin ardından hastalar normal yaşantılarına kaldıkları yerden devam ederler. Ancak sonuçların çıkması birkaç gün alabilir.
Meme biyopsisi memede fark edilen şüpheli lezyonların kanser taşıyıp taşımadığından emin olmak için uygulanır.
Meme biyopsisi uygulanırken hangi yöntemin tercih edileceğine memedeki şüpheli kitlenin boyutu, yeri ve yapısı dikkate alınarak karar verilir. İğne biyopsisi veya cerrahi biyopsi olmak üzere iki farklı meme biyopsisi yöntemi vardır.
İnce iğne biyopsisi ve kalın iğne biyopsisi olmak üzere iki farklı türü mevcuttur. İnce iğne biyopsisi genellikle içi sıvı dolu ve kolay erişilebilen yumrularda tercih edilir. İnce iğne biyopsisinde, yumrunun içerisinde yer alan sıvı, iğne aracılığı ile çıkartılır ve yumrunun çökmesi beklenir. Kalın iğne biyopsisinde ise daha büyük bir iğne ile doku örnekleri çıkartılır. Lokal anestezi etkisi altında geçekleştirilen meme iğne biyopsisinde radyolojik görüntüleme tekniklerinden de faydalanılır.
Cerrahi meme biyopsisinde anormal bir yapısı olan doku dışarı çıkartılır. Bunun için meme üzerinde bir kesi açılması gerekir. Bu işlem de hasta lokal anestezi etkisi altındayken gerçekleştirilir. Kimi zaman tek kesi yeterli olurken kimi zaman iki kesi açmak gerekebilir. Cerrahi meme biyopsisi ile şüpheli yumru, tümüyle çıkartılabilmektedir. Eğer yumru, muayene esnasında kolayca fark edilmiyor, ancak radyolojik görüntüleme tetkiklerinde görülebiliyorsa, şüpheli dokunun işaretlenmesi için bir tel yerleştirilebilmektedir.
Meme biyopsisine ihtiyacınız olması, sizin kanserli olduğunuz anlamı taşımaz. Hatta uygulanan meme biyopsilerinin bir çoğunda, söz konusu kitlenin iyi huylu olduğu tespit edilmektedir. Meme biyopsisinin sonucunda hasta herhangi bir iyileşme süresi gerekmeksizin normal yaşantısına dönebilir. Ancak nadiren de olsa morarma veya hafif kanama gibi komplikasyonlar yaşanabilir. Kalın iğne biyopsisinde yaşanan morarma ince iğne biyopsisine kıyasla daha fazla olabilir. Meme biyopsisi son derece acısız ve konforlu bir tanı yöntemidir. Hafif rahatsızlık hissi dışında dayanılması güç herhangi bir ağrı şikayeti yaşanmaz.
Meme biyopsisinin ardından nadiren de olsa kanama, enfeksiyon ve ağrı gibi etkiler gözlenebilir. Bu gibi durumlarda doktorunuzla iletişime geçebilirsiniz. Meme biyopsisi herhangi bir biçimde kanserin yayılmasına neden olmaz.
Meme biyopsilerinin ardından ilk 24 saat, bölgenin su ile temas etmemesi gerekir. Gerek görüldüğü taktirde ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Ancak kan sulandırıcı etkisi olan aspirin benzeri ilaçlardan uzak durmak gerekir.
Meme biyopsisi, meme kanseri vakalarında kesin tanı konulmasını kolaylaştırır ve bu sayede tedavi planlamasının da doğru şekilde yapılmasını sağlar. Herkes için erişilebilir, acısız, hızlı ve konforlu bir tetkik yöntemidir.
Şüphe edilen meme dokusundan alınan numune patoloji laboratuarında uzman patoloji hekimi tarafından değerlendirilir. Yapılan değerlendirmelerin sonucunun pozitif olması, dokuda kanser tespit edildiği anlamına gelir. Sonucun negatif çıkması ise alınan doku örneğinde kanser bulgusuna rastlanmadığı anlamına gelir.
Meme dokusundan elde edilen biyopsi örnekleri çoğu zaman kanser değildir. Yani biyopsi yapılması kanser olduğunuz anlamına gelmez.
Meme biyopsisi öncesinde hastanın bazı konularda doktoru bilgilendirmesi gerekir.
İnce ve kalın iğne biyopsi işlemleri genellikle 15 dakika ile yarım saat arasında tamamlanabilmektedir. Cerrahi meme biyopsisi ise ortalama 20-40 dakikada tamamlanmaktadır.
Meme biyopsisinin sonuçları hastanenin veya kliniğin yoğunluğuna göre birkaç gün ila bir hafta arasında elde edilebilir.
Meme biyopsisinde hastaların uyutulmasına gerek duyulmaz. Biyopsi uygulanacak bölge lokal anestezi tekniğiyle uyuşturulur. Ancak cerrahi meme biyopsisinde hastalara hafif düzeyde sedasyon uygulanabilmektedir.
Meme biyopsisinin ardından elde edilen örnek doku üzerinde incelemeler yapılarak hazırlanan patoloji raporunda, doku numunelerinin tutarlılığı, boyutu ve yer aldığı bölge hakkında ayrıntılar yer alır. Sonuç raporu, araştırılan kitlede kanser öncesi hücrelerin var olup olmadığı açıklanır.
Temel olarak meme biyopsisinde araştırılan konu, elde edilen doku örneklerinde kanser hücrelerinin var olup olmadığıdır.
Meme biyopsisi sonucunda kanserin var olup olmadığı, alınan parçanın patoloji laboratuarında patolog hekim tarafından değerlendirilmesinin sonucunda tespit edilir. Bu değerlendirmede numune üzerinde anormal ve kanserli hücreler araştırılır. Kanser hücresi yoksa, yumruda yer alan hücrelerin iyi huylu olduğu anlaşılır.
Kalın iğne biyopsisinin sonucunda tümörün büyüme hızı, derecesi veya tipi tespit edilebilir.
Cerrahi meme biyopsisinin sonuçlarında da tümörün tipi ve derecesi ile birlikte çevredeki sağlıklı dokular ile tümör arasındaki mesafe de anlaşılır.
Hayır. Meme biyopsisi herhangi bir şekilde kanserin sağlıklı dokulara ve organlara yayılmasına neden olmaz.
İnce İğne biyopsisinin sonuçları örneklem kısmi olduğu için kesin değildir. Buna karşın kalın iğne biyopsisi ve cerrahi biyopsinin sonuçları kanser vakalarının tanısında daha büyük kesinlik vaat eder.
Hayır. Memede tespit edilen her kitle kötü huylu değildir. Hatta genellikle biyopsi incelemesine tabi tutulan kitlelerin büyük bir kısmı iyi huyludur.
Copyright © 2025 Op. Dr. Metin Altınkaya Tüm Hakları Saklıdır.